14 Ağustos 2012 Salı

“İsraf haramdır!” Beyya öyle diyor.



Dört yaşında Beyya dedesine “Dede! İsraf haramdır” diyor. Garibce de “Aferin kızım!”, diyor ve onu taltif ediyor.
Peki, ama israf nedir? Onu kimse bilmiyor.
Ne Beyya biliyor, ne de koca koca adamlar, ev hanımları, iş yerlerinde çalışanlar, işçiler, memurlar…
Sezai Karakoç, “Yolda ayağa takılan bir moloz, Müslüman bir kardeşimizin evinin duvarındaki bir oyuğu doldurabilecekken eğer yerini bulamamışsa bunun bir israf olduğunu” söylüyor.
Allah, “Yiyin, için fakat israf etmeyin” buyuruyor.
Hz. İsa, “Bırak önce çocuklar doysunlar, çünkü onların ekmeğini alıp onu köpeklere atmak iyi değildir” diyor, köpekler de sofra altında çocukların kırıntılarından yerler” diyen kadına da taltifkâr davranıyor. (Markos, 7/27-28)
Hz. Peygamber (sav) “Her canının çektiğini yemenin israf olduğunu” söylüyor.[1]
Abdestte ve gusülde kullanılan suyun israfından bahsediyor.
Hz. Peygamber hatta dua’da israftan bahsediyor.
Adam kalkmış dua ediyor ediyor, amin diyenlerin kolları kopuyor, dönüyor dönüyor aynı şeyleri bir daha bir daha söylüyor kurduğu bir cümlenin arkasından “yani” diye açılım yapıyor… Sanki Allah anlamıyor. Kendi anlayışı gibi kıt sanıyor. Yani israf ediyor, dua ederken haram işliyor.
Sanki Allah Arapçadan başka bir dili bilmezmiş gibi, âmin diyenleri yok sayarak dua ediyor, ve insanlar ne istediklerini bilmeden âmin diyorlar. İsraf ediyorlar.
Günde iki defa yemeyi israf sayıyor ve bunu çok sevdiği Ayşe’sine söylüyor[2].
Ulema, üç defa yapılması sünnet olan şeylerin fazla yapılmasını israf görüyor.
Nafakada iktisat deniyor. Ve örnekler uzayıp gidiyor.
Garibce gel sen bu işleri fazla kurcalama, sonra işin ucu belli ki sana da dokunacak ve içinden çıkamayacağın bir duruma düşeceksin.
Sen iki öğün yemekle bile edemezsin… Üç öğün yediğin gibi bir de yatsılık istersin. Abdest alırken  fazladan akıttığın suyla, kim bilir kaç tane Afrikalı çocuk çimer, Allah bilir!
İyi de Garibce ne yapsın? İçinde yaşadığımız çevre  israfı ister istemez artırıyor. Geri dönüşüm sistemleri yeni yeni kuruluyor ve halkın katılımı sağlanmaya çalışılıyor. Ben şimdi ne yapacağım, karpuz aldım içini ben yedim, çekirdeğini hangi tavuklara, kabuğunu da hangi merkebe yedireceğim, ki hiçbir şey israf olmasın.
Ev hanımları evde bayatlamış ekmekleri iyice kurutup ufalayıp toz hale getirip ileride yapacakları köftenin içine katmak üzere değerlendiriyorlar. Ne güzel! Hele tost ile bu ekmekleri tüketmek harika. Çok da lezzetli oluyor, sıcak sıcak, kıtır kıtır. Ama üzerine hafif tereyağı sürmeyi unutmayın. (Garibce’nin görüldüğü gibi israfı önleme anlayışı yiyerek tüketmekten geçiyor, fazla yemenin de israf olduğunu unutuveriyor).
Bugün Medine Camii’nden ayrılırken yanı başına naylon üzerine serilmiş yüzlerce Ramazan pidesi gördüm. Adamcağızın biri topluyor ve ineklerine yedirmek için değerlendiriyormuş. Bu güzel. Güzel de pide inekler yesin diye yapılmıyor ki. Söz Hz: İsa’nın dediğine varıyor. Çocukların ekmekleri köpeklere veriliyor. Adamcağızın bu gayreti o ekmekleri çöpe atanların israfını kurtarmıyor.
İsraf etmeyin.
“İsraf haramdır!” Beyya öyle diyor.

26 Ramazan 1433/ 14 Ağustos 2012
GARİBCE




[1] سنن ابن ماجة ـ محقق ومشكول - (4 / 450)
 عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ ، قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى الله عَليْهِ وسَلَّمَ : إِنَّ مِنَ السَّرَفِ ، أَنْ تَأْكُلَ كُلَّ مَا اشْتَهَيْتَ.
شعب الإيمان - (7 / 441)
عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ: رَآنِي النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، وَقَدْ أَكَلْتُ فِي الْيَوْمِ مَرَّتَيْنِ فَقَالَ: " يَا عَائِشَةُ " أَمَا تُحِبِّينَ أَنْ يَكُونَ لَكَ شُغُلٌ إِلَّا فِي جَوْفِكَ الْأَكْلُ ؟ فِي الْيَوْمِ مَرَّتَيْنِ، مِنَ الْإِسْرَافِ، وَاللهُ لَا يُحِبُّ الْمُسْرِفِينَ "
[2]

1 yorum:

  1. herdogan38@.
    İsrafın boyutları sanıldığından da büyük..İyi de nasıl önlenecek..? Bu bir iman işi mi, eğitim işi mi,ikisi birden bir kültür anlayışı mı? Yoksa tek çaresi,-Allah korsun- yokluk mu?
    Sizin tabirinizle 'varsıllı' olmak mı azdırıyor?

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...