17 Ağustos 2012 Cuma

Yüze tutulan bir ayna oldun mu?



 

Aynanın karşısına geçip de onunla konuşmayanımız var mı?

Hele onun dilinden anlayamayanımız.

Ne kadar da açık sözlü. Gözünde çapak varsa, çapak var, burnunda sümük varsa sümük var diyor.

Hangi güzelliğinizi sakladı şimdiye kadar. O güzelim saçlarınızı mı, ışıl ışıl gözlerinizi mi. İnci gibi parlayan dişlerinizi mi? Selvi gibi salınan boyunuzu mu?

Ya da ağaran şakaklarınızı, bükülmekte olan belinizi mi?

Ya da dişleriniz arasında kalmış artıkları mı? Ya da iyice sararmış, tiksinti uyandıracak hale gelmiş ihmalkârlığınız mı?

Hiç münafıklık etti mi? Sümük akan burnunuzu sümüksüz, çapaklı gözünüzü çapaksız gösterdi mi?

Uykudan yeni uyanmış uyku semesi ile bakan gözlerinizi çakmak çakmak mı gösterdi? Somurtan yüzünüzü, gülümser mi etti?

Bütün bunlara rağmen şimdiye dek bir kez olsun size ait olan bir görüntüyü saklayıp sizden sonrakine sundu mu, size ait olanları başkalarına gösterdi mi? Aynanın sırı olur malum. O sırla sakladığı görüntülerinizi daha sonra bir kez olsun birilerine gösterdi mi?

Sır işte buna derler, sır tutmak da böyle olur.

Ve sen şimdiye kadar bir kardeşine böylesi bir ayna olabildin mi?

Hz. Peygamber (sav) “Mü’min, kardeşinin aynasıdır” buyuruyor da!

Sırrınız mübarek olsun!

Sevgi ve saygı ile!

17.08.2012

GARİBCE


Not: Aynanın da gözleri kamaşabiliyormuş ve fazla parlaklık hakikati perdeleyebiliyormuş.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...